27 Temmuz 2011 Çarşamba

'Normal'liğin Peşinde 2: Anlaşılmak ve anlatılmak ne güzel şey

Otizmin hayatımıza soru işaretleriyle de olsa girişini şu yazıda anlatmıştım. Gelelim çok sevgili Seçil'e ziyaretim ve sonrasına.

Bir sabah atladın gittim Seçil'in Suadiye'deki ofisine. (bkz gunce danismanlik) Zihnimde binbir tilki. Erol uzak. Ben Poyraz'ı okuldan al pedagoga gotur oradan al bilmeneyap, karışan uyku düzenini (ne uyku düzenleri sevdim hiç yoktular) ayarlamaya çalış derken hem zihnen hem bedenen çökmüş haldeydim.

Seçil, daha ben söylemeden anlamıştı derdimi. Ne yapacağımı bilmiyorum. Karara ihtiyacım var. En zor şey kararsızlık. O beni dinleyip kendince görüşünü söyleyecek.

İlişki Hanım'a güvenip Poyraz'ı onunla çok yoğun bir sürece sokmalı mıyım yoksa rahman felsefesini mi devreye sokmalıyım? ben buna nasıl karar veririm? Poyraz 'normal' mi?

Seçil'e Poyraz'ın tüm hallerini hem içimi rahatlatanlar hem de endişelendirenler uzun uzun anlattım. Hepsi için yorumlar yaptı. 'aa bu çok normal', 'ah işte bu harika', 'burada bir problem var ama bunun için şunu yapabilirsin' Genel olarak da şunları söyledi:

- Kontrolü endişe iyidir, çocuğunu izleyip sorunları tespit etmek ve zamanında müdahale etmek ama tabi hastalık boyutuna gelmeden.

- Epilepsili çocuklarda iletişim anlamında sorunlar yaşanabilmektedir. Nöbetler bazen bizi geriye götürür, eksilen şeyleri hemen yerine koymamız gerekir ve epilepsili bir çocukta 'aman canım bizim zamanımızda pedagog mu vardı' yaklaşımı (bu ifade bana ait) yanlış olur. sorunları en kısa zamanda tespit edip eksilenin yerine yenisini koymak çok önemli.

- Otizm çok geniş bir spektrum. Hayatını çok normal bir şekilde devam ettirebilen bir çocuk/insan bir gün mesela bir deyimi kelimenin tam anlamıyla anlayıp (çünkü otistikler mecaz anlayamaz) tamamen karışabilir ve o noktada bir sıkıntı olduğu anlaşılır.

- Otizmde, en hafif şeklinde de kaybolan şeylerden biri de karşılıklılıktır. Bunu sürekli korumalısın. Bunu korumaya yönelik oyunlar oynayabilirsin (örneğin çatlak patlak)

- İletişimi hep canlı tutman lazım. Örneğin bay bay yapmayı bıraktıysa yerine başka birşey koymaya çalış. öpücük atsıni göz kırpsın. İletişim hep olsun. Kaybettiğin şyeleri mutlaka ikame et.

- Kendi kendine uzun zaman oynamasına izin verme. Zaten bu yaşlarda olup kendi kendine saatlerce oynayabilen bir çocuğa ben direkt şüpheyle bakarım.

- İletişime açık olduğunun en önemli göstergelerinden biri soru sormak. Poyraz soruyor. Harika!

- Peki otizmin düşük seviyelerde yarattığı sorun nedir? 2 kritik şey var: İletişim kurabilmek ve kendi kendine yetebilmek. Biz sorun tespit ettiğimiz çocuklarda bu konuda gelişimi sağlamak için çalışıyoruz.

-Kendi kendine yetmek deyince, mesela Poyraz hiç birşeyini kendisi yapmıyor, herşeyi ben yapayım istiyor. Yemeklerini de kendi yemiyor, mesela bardakla su içebildiği halde ben vereyim istiyor: Bardakla senin vermeni istediğinde, 'kim versin' diye sor 'peki bu sefer ben vereyim' de. Başka alternatif olduğunu da hissettir her seferinde. Eliyle tutup birşeyler yiyebiliyor mu? - evet - A harika. Zamanla alışır kaşık çatalla da yemeye (tanrım kafamda büyüttğüm şeyler nasıl da basit aslında)

- İlişki Hanım'a devam edip etmemek senin kararın. Aradaki elektrik önemlidir. Sen değerlendir.

- Poyraz senin anlattığın kadarıyla otizmli vb görünmüyor, standart bir anne böyle bir çocuğu pedagoga da götürmezdi herhalde ama epilepsiden dolayı evet hiçbir şey kaçırmamalıyız. Burada ya da İsrail'de olsan şimdi takılma, biraz izle bile derdim ama Dubai bu konuda çok zayıf. Gitmeden kafandaki tüm soruları yanıtlamanda fayda var. Endişelerinden arınmalısın ki normal annelik fonksiyonlarını yerine getir, çünkü önünde memeden kesme, tuvalet eğitimi vb zorlu süreçler var, süreçli Poyraz'ın normalliğini sorgulayarak bunları yapamazsın.

- Ben 0-3 yaş arasına bakmıyorum. Seni yönlendirebileceğim çok iyi bir nöropedagog var, Berta Adato Saporta. Eğer hala enerjin varsa onu görebilirsin. Nörolojik problemlerin pedagojiye etkisi konusunda çok deneyimli, tam sizin durumunuz. Gördüğümüz problemleri o değerlendirsin, herhangibir sorun varsa o analiz edecektir.

Burada konuştuklarımızın sadece bir kısmını yazabildim ama Seçil'de daha önce arayıp bulamadığım birşeyi bulmuştum: Beni dinliyordu. Söylediğim herşeyi önemsiyor ve değerlendirmelerinde dikkate alıyor ve benim sorduğum veya sormaya aklımın veya cesaretimin yetmediği herşeyi yanıtlıyordu.

Çıktığımda Erol'u aradım, durumu özetledin. İlişki Hanım'la bir sonraki randevuya gidip bir daha gitmeyeceimi söyledim. Bir sonrakine de gitme, iptal et dedi. O an daha da hafifledim ve iptal ettim.

O arada okul pedagoguyla yaptığım konuşamalarda bana ısrarla Poyraz'ın o yaş çocuğundan beklenen herşeyi karşıladığını, özel durumdaki çocukları onların hep tespit edip aileyi bilgilendirdiğini, Poyraz'da hiçbir sorun olmadığını söylüyordu.

1 hafta izin verdim kendime. Endişe ve pedagog free 1 hafta ve sonrasında Seçil'in yönlendirdiği pedagoga ziyarete karar verdim....

Hiç yorum yok: