27 Şubat 2011 Pazar

Çöl ortası, çim sefası

Bloğun ilk gezi yazısının bu kadar geç gelmesi hem de yeni bir ülkede ayıp biraz ama vallahi burası çok kısır bir ülke o açıdan. Daha önce bir gezimiz olmuştu, yazmak istediğim, yoğunluktan kaçtı belki birgün geriye dönüp yazarım ama bunu şimdi hemen yayınlayacağım. Yazacak çok birşey yok. Gezilen yerlerin altında pek derinlik yok çünkü burada.

Birazdan göreceğiniz fotoğrafların geçtiği yer bizim eve 45 dk kadar uzaklıkta (burası için uzak bir yer) Bab Al Shams adında bir otel. Çölün içinde bu otel. Biz bir öğleden sonra gittik. Poyraz uykusunu uyurken, biralarımızı yudumlayıp keyif yaptık, Poyraz uyanınca da onunla eğlendik. Şimdi de fotoğraflar (aslında bu gezi yazısından çok facebook foto albümü gibi oldu ama bu böyle bir geziydi ne yapalım)....


çölde tek başına



biz oradayken bir çift evlendi burada, ilginç değil mi?



çölün ortasında bu çimler için ne kadar su harcanıyordur!
poyraz pek sorgulamadı tabi, değişik toplar buldu, ondan
keyiflisi yok


poyraz ne yapıyor derseniz, yanıtı dudak hareketlerinde:
'supuruyooooor'



burada da dudaklardan anlaşılabilir: annesinin arada ağzına
tıkıştırdıklarını yiyor



uçurtmalara bakıyoruz


uçurtma gider mersine'e...


yogamsı birşey yapanlara bayıldı, önce taklit etti, sonra
minderlerine kapandıklarında 'uyuyor, pişşşş' dedi.



böceğin ayak izlerine dikkat
foto1: bir böcek, 'çöl ortasında başıma ne gelebilir ki' diye güvenle yürümektedir.
foto2: bir anda yumuk bir elle karşılaşır, ele annesi müdahale ettiğinden fotoda sadece izi vardır
foto3: böcek aynen geri döner, çalılıklara kaçar
foto4: böceği kaçırıp izleyen yumuk elin sahibinin yorumu: 'böcek saklandı. yamaraz böcek'

böcek, saklandığı yerden kalp atışlarının normale dönmesini beklerken uzaklaşan baba ve oğulu izlemektedir.

Başımdaki şapka yanımızdaki 'teyze'ye ait. Poyraz şapkayı aldı, inceledi 'güzelmiş' dedi. Sona benim takmamı istedi. Ben takınca da 'yanına gelcen' deyip kendi de şapkanın altına girmeye çalıştı.

bir kaç da çölde aşk fotosu





5 yorum:

Adsız dedi ki...

çok ilgin bir anı öyle bir yerde yaşamak istemezdim sanırım.çölün ortası .izmirliyim ben deniz olmayan yerde yaşayamam gibi geliyor..

Banu Özçelik dedi ki...

aslında denize çok yakın bir çöl ortası burasıyarım saat - 45 dk da deniz var. zaten dubai'de yaşam orada değil, deniz civarında. orası çöl havası olsun diye. biraz lüks bir çöl fantazisi tabi. :)

Gamze dedi ki...

Gelin mihrabi cok surreal duruyor. Tim Burton filmi tadinda bir nikah yasanabilir orada :)
Yazilarinizi begenerek okuyorum bu arada,

Sevgiler

Banu Özçelik dedi ki...

Gamze, tesekkurler. Baktim sen de dubaiden bildiriyormussun, takibe aldim.
Mihrap guzel de hemen arkasi (kameranib arkasi otel olmayip colun gercekten ortasinda olsa cok daha carpici olurdu. Fotoda oyle gibi duruyor. David lynch geldi bak benim aklima da sen film deyince!

Gamze dedi ki...

Lynch'i bu piril piril Dubai gökyüzü kesmezdi, sahne bolca gri bulutlarla karartılırdı. Burton da ise sadece uçsuz bucaksız çöl, ve çölün ortasına koca bir narenciye ağacı olurdu. Gelinlik de siya kırmızı puantiyeli... Karpuz kol... Benim filmim gelmiş galiba :)